7 Temmuz 2013 Pazar

Sağlık Çalışanlarına Lisans Tamamlama

Türk Sağlık-Sen sağlık çalışanlarının sorunlarını görüşmeye ve gündeme getirmeye devam ediyor. Son olarak Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Sayın Doç. Dr. Turan Buzgan’ı Genel Başkanımız Önder Kahveci, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri ve Bakanlık Şube Başkanımız ile birlikte ziyaret etti.


Ziyarette Genel Başkanımız Önder Kahveci tarafından aile hekimliğinde görev yapan çalışanların yaşadıkları sorunların yer aldığı rapor iletildi ve Aile Hekimliği kitabımız takdim edildi.


Ziyarette Genel Başkanımız Lisans tamamlamanın tüm sağlık çalışanlarına verilmesi, çalışmalarına destek vermesini istediklerini belirtti. Kurum Başkanı Buzgan lisans tamamlamayı önemsediklerini kaydederek ” Biz destek veririz. Lisans tamamlama hem eğitim seviyesinin yükseltilmesi hem de hizmet kalitesiyle ilişkilidir. Oldukça önemlidir” dedi.


Ziyarette hizmetlilerin memur kadrosuna atanma talepleri de Genel başkanımız tarafından gündeme getirildi. Buzgan bu konuyu Bakanlık nezdinde tekrar gündeme getireceğini ifade etti.


TÜRK SAĞLIK SEN



Sağlık Çalışanlarına Lisans Tamamlama

TEK TİP İSTİHDAM MODELİ OLMALI

Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yazgan, Genel Teşkilat Sekreteri Murat Sipahi ve Kadınlar Komisyonu Başkanı Arife Topcuoğlu ile birlikte Büro Memur-Sen Konya Şubesinin düzenlediği toplantıya katıldı.Toplantıda konuşan Genel Başkan Yusuf Yazgan, geçtiğimiz yıl aldıkları genel yetkiyi bu yıl da üye sayılarını arttırarak sürdürdüklerini söyledi.


Her zaman kamu çalışanlarının hizmetinde olduklarını belirten Genel Başkan Yazgan, onların hakları için aralıksız mücadele ettiklerini vurguladı. Kamu çalışanlarının 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ellerinden alınan ek ödeme, ikramiye ve fazla mesai ücretlerinin geri verilmesi için 18 gün boyunca 455 kilometre İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş eylemi yaptıklarını hatırlatan Yazgan, “Bizler oturarak değil, mücadele ederek sendikacılık yapıyoruz. Kamu çalışanlarını mağdur eder 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyi protesto etmek ve kararname ile kaldırılan ek ödeme, ikramiye ve fazla mesai ücretlerinin geri verilmesi için İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş eylemi yaptık. Eylemimizi takip eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, beni arayarak fazla mesai ücretlerinin ödenmesiyle ilgili söz verdi. Bakan Çelik’in verdiği bu söz, basın yayın organlarında yayınlandı. Hatta gazetelerde çıkan haberler bakanlığa bağlı olan SGK’nın bültenine bastırıldı. Buna rağmen fazla mesai ücretlerinin ödenmesiyle ilgili bir çalışma yapılmadı. Bu yıl ilk defa oturacağımız toplu sözleşme masasında Bakan Faruk Çelik’in verdiği sözün gerçekleştirilmesini isteyeceğiz. Fazla mesai ücretlerinin ödenmesi için toplu sözleşme masasında sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.


Memur-Sen ve Büro Memur-Sen olarak kamuda kadrolu memur, kadrolu işçi şeklinde tek tip istihdam modeli olması gerektiğini her zaman vurguladıklarını kaydeden Yazgan, “Kamuda 4/A, 4/B ve 4/C olarak farklı istihdam modelleri buluyor. Farklı istihdam modelleri kamu çalışanları arasında ayrımcılık yaratıyor, onların moral ve motivasyonunu bozuyor. Bakanlıklarda, kamu personeli danışma kurulunda kısacası yaptığımız her toplantıda kamuda tek tip istihdam modeli olması gerektiğini vurguluyoruz. Yaptığımız bu girişimlerle aralarında iş ve meslek danışmanları, Devlet Arşivlerinde ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda çalışan sözleşmelilerinde arasında yer aldığı sözleşmelilerin kadroya alınmasını sağladık. Ancak bunu yeterli görmüyoruz. Kamunun en mağdur kesimi olan 4/C’lilerin de kadroya alınmasını istiyoruz. 4/C’lilerin sorunlarını toplu sözleşme masasına taşıyacağız. 4/C’lilerin kadroya alınması için bu güne kadar verdiğimiz mücadele bundan sonrada devam edecek. 4/C’lilerin de kadroya geçirilmesi Büro Memur-Sen, Memur-Sen sayesinde olacaktır” diye konuştu.


Büro Memur-Sen Konya Şube Başkanı Mahmut Çimen ise, sendika olarak ildeki üye sayılarının sürekli arttıklarını belirtti. Üye sayılarının bin 500′ü geçtiğini kaydeden Çimen, “üyelerimizin sorunlarıyla yakından ilgileniyoruz. İlde çözülmesi gereken sorunları kurum yöneticilerine iletiyoruz. Diğerlerini ise genel merkezimize bildiriyoruz. Kamu çalışanlarının sorunlarının çözümü için verdiğimiz bu mücadele sayesinde her geçen gün üye sayımız artıyor. Konya’da en büyük sivil toplum örgütü haline geldik. Bundan sonrada hız kesmeden mücadeleye devam edeceğiz ve üye sayımızı daha da yukarıya taşıyacağız” şeklinde konuştu.


Toplantıya, Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Genel Teşkilat Sekreteri Murat Sipahi, Kadınlar Komisyonu Başkanı Arife Topcuoğlu, Memur-Sen Konya İl Temsilcisi, Büro Memur-Sen Konya Şube Başkanı Mahmut Çimen, şube yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda sendika üyesi katıldı.



TEK TİP İSTİHDAM MODELİ OLMALI

2013 Yılı Alan Değişikliği İşlemleri

Sendikamız 2013 Öğretmenlerin Yer Değiştirme İşlemleri takviminde bulunan ’2013 Alan Değişikliği’ ibaresine istinaden MEB Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’na resmi yazı yazdı.İlgili yazı şöyledir;


 


 


 


EĞİTİM-SÖZ-SEN


EĞİTİM VE BİLİM ÇALIŞANLARININ SÖZÜ SENDİKASI


 


Sayı   :EGBÇSZSN-SENGM-2013/07.23


Konu : 2013 Yılı Alan Değişikliği İşlemleri


 


MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI                          04.07.2013


TALİM TERBİYE KURULU  BAŞKANLIĞI’NA


 


MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü; 09/05/2013 tarihinde 2013 Yılı Öğretmenlerin Yer Değiştirme İşlemlerine ilişkin sendikamıza  verdiği cevapta ‘Alan Değişikliği’ne ilişkin işlemlerin 20 Haziran -10 Temmuz olduğunu belirtmiş  daha sonra tekrardan  değiştirip kamuoyu ile paylaştığı 15/05/2013 tarihli takvimde ‘Alan Değişikliği’ni Temmuz olarak göstermiştir.Bu durumdan yola çıkarak takvimde ‘Alan Değişikliği’ olacağı görülmektedir.Alan Değişiklikleri MEB’in Atama ve Yer Değiştirme talepleri ile TTK doğrultusunda  olduğu açıktır.


 


2012 Yılı Öğretmenlerin İl İçi Alan Değişikliği Kılavuzu’nun ‘Başvuruda Bulunabilecekler’ başlığı altında ki ‘’2.2. Talim ve Terbiye Kurulu’nun 07.07.2009 tarihli ve 80 Sayılı Kararı ile 12.09.2012 Tarihli ve 5110 Sayılı Mütalaası doğrultusunda 2012 yılına mahsus olmak üzere denilmiş olup 4+4+4 sisteminin oluşturduğu norm fazlalıklarına ilişkin işlem yapılarak yol bulunmaya çalışılmış böylece ‘yan alan ibareleri ile belgesiz geçişleri de kapsayan geniş bir alan değişikliğine gidilmiştir.Bu durum yeniden yapılandırılmaya çalışılan eğitim sistemini daha başında büyük sıkıntılara sokmuş böylece yeni mağduriyetler oluşturmuştur.2012 İl İçi Alan Değişikliği öncesinde de iller arası özür grubu yer değiştirme işlemlerine dair yer değiştirmelerini yapamayan öğretmenlerimize de normları olmadığı gerekçe gösterilerek kendi alanları dışında 5110 mütalaa ile başka alanlara geçiş yaptırılmıştır.Daha sonra yine bu öğretmenlerimizin bir kısmına da başka seçenek bırakılmayarak memuriyete geçiş önlerine zorunlu bir seçenek gibi sunulmuştur.


 


Tüm bu durumların oluşturacağı sıkıntıları daha ilk başta gören sendikamız MEB yetkililerini uyarmış fakat dikkate alınmamıştır.Bu nedenle ilgili durumlardan kaynaklı 2012 Yılı Alan Değişikliğine dair yapılan işlemleri kendi esas alanlarına dönüş hariç olmak üzere  19.10.2012 tarihinde Danıştay nezdinde mahkemeye YD ve devamında esastan iptal davası açmıştır.Dava halen sonuçlanmamıştır.Diğer yandan ise öğretmenlerimizin büyük çoğunluğu geçtikleri alanlarda sıkıntılar yaşayarak verimli olamadıkları gibi kendi alanları dışında yabancı oldukları alanlara adapte olamamışlardır.Tüm bunlar olurken MEB’in 2013 Öğretmenlerin yer değiştirme işlemlerin takviminde yeniden Temmuz ayında ‘ALAN DEĞİŞİKLİĞİ’ olacağını göstermektedir.Bu durum açıkça belirtilmemiştir.’2013 Alan Değişikliği’ neye göre ve nasıl yapılacaktır?Yeni eğitim sistemi ile birlikte öğretmenlerimizin ilk atama işlemleri dahi değişerek, alan bazında KPSS sınavları yapılmaktadır.Tüm bunlara rağmen sırf yeni sistemin tıkanıklığını gidermek adına atama yönetmelikleri esasları dışında başka alanlara geçiş sağlamak eğitim geleceğimiz adına doğrumudur?TTK MEB’in bu durumlara ilişkin karar verdiği en üst kuruldur.Bu nedenle yeni mağduriyetler oluşturmamak adına kendi esas alanı dışında Alan Değişikliklerine izin verilmemesi eğitim sistemimiz içinde son derece önemlidir.2013 Alan Değişikliği işlemlerine ilişkin kararlarınız kurul olarak sizlerin takdirindedir.2012 yılı Alan Değişikliklerinde görülmüştür ki norm fazlalığı durumu söz konusu olmayan öğretmenlerimiz bile durumu piyango gibi görmüş hiç aklında olmadığı alanlara geçme şansı elde etmiştir.


2013 Alan Değişikliği işlemlerine ilişkin kararlarınızın Atama yönetmelikleri esasları doğrultusunda ve birinin diğerini mağdur etmeyecek şekilde kendi esas alanlarına geçme olanağı şeklinde olması böylece 2012 yılı alan değişikliği yapanlara süre sınırı konulmadan kendi alanlarına geri geçiş hakkı verilmesi, yapılan yanlışlıklara erkenden düzeltim vererek,adil bir yaklaşım sağlayacaktır.


 


Gereğini bilgilerinize saygılarımla sunarım.


Nihat AYDIN


Genel Başkan


Eğitim Söz Sen



2013 Yılı Alan Değişikliği İşlemleri

Tıbbi teknologların döner sermaye sorunu


Tıbbi teknologlar 555 sayılı Sağlık Eğitim EnstitüleriKuruluş Kanunun 2. maddesi ve 23.08.1983 tarihve 18230 sayılı Resmi Gazetede yayınlananSağlık Eğitim Enstitüleri Genel Yönetmeliğinin 5. maddesine göre ” Sağlık Eğitim Enstitüleri,ortaokula dayalı dört yıl süreli temel meslekieğitim-öğretim görmüş ve kendi mesleki sahaların da en az 3 yıl başarıyla çalışmış olan sağlık meslek lisesi mezunlarına,enstitüdeki bölümlerde yüksek eğitim ve öğretim yaparak sağlık meslek liselerine öğretmen ve yönetici, koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin gerektirdiği alanlara eğitici, yönetici ve denetici sağlık personeliyetiştiren bakanlığa bağlı bir yüksekokul.” olup bu yüksekokuldan mezun olanlar tıbbi teknolog unvanını almaktadırlar.


Tıbbi teknologlar (3+1) Sağlık Eğitimi alanında Lisans tamamlama programını başarıyla tamamlayarak alanlarında 4 yıllık Lisans mezunu oldular. Sağlık Bakanlığının 12.10.201 tarihli ve 279509 sayılı yazısı içintıklayınız.


Sağlık Bakanlığının 07.09.2006 tarihli ve 6583 sayılı cevabi yazısında “tıbbi teknolog” unvanlı personelin döner sermaye ek ödemesinin hesaplanmasında belirlenen “0,40” kat sayısının belirlenmesinde Bakanlığımız, düzenleyici işlemin tesisinde idare takdir yetkisini kullanmıştır.” denilerek tıbbi teknolog unvanlı personelin 2005 yılında yapılan ek ödeme yönergesinde 0,75 kat sayısından ek ödeme alan meslek grupları olan “fizyoterapist, diyetisyen, psikolog, çocuk gelişimci, sosyal çalışmacı, biyolog, mühendis, veteriner hekim, avukat ve benzerleri” sınıfı arasına dahil edildiği ancak 2005 yılı uygulamasının takibinden ve kurumlardan alınan geribildirimlerden tıbbi teknolog unvanlı personelin 4 yıllık fakülte mezunu olmaması sebebiyle anılan grup için öngörülen 0,75 katsayısının önerilmesinin uygun olmadığını Bakanlığımızın düzenleme yapma hakkına binaen düzenleme yapıldığınıbelirten yazısında tıbbi teknolog olarak 3 yıllık yüksekokul mezunu olduğumuz için düzenleyici işlemin tesisinde idare takdir yetkisini kullandığını belirtmektesiniz. Bilindiği üzere tüm tıbbi teknologlar 3+1 Lisans tamamlama programını tamamlayarak sağlık bilimleri alanında lisans mezunlarıdır. Emsalleri gibi lisans mezunu olduğundan 0,75 ek ödeme kat sayısından ek ödeme almaları hakkaniyet gereğidir.


Personel Genel Müdürlüğünün 04.07.2011 tarihli ve 133293 tarihli Osmaniye Valiliği İl sağlık Müdürlüğüne göndermiş olduğu cevabi yazısında ve Konya Valiliğine verilen 28.09.2011 tarihli ve 269628 tarihli görüş yazısında “Sağlık Eğitim fakültesi Lisans Tamamlama Programları mezunları ile lisans tamamlama programı mezunlarının “Diğer Sağlık Bilimleri Lisansiyeri” tablosuna dahil edilmesi Yükseköğretim Kurulu başkanlığının 05.06.2002 tarih ve 1215-11750 sayılı yazısı ile uygun görüldüğünden özlük haklarının Sağlık Bilimleri Lisansiyerleri gibi ödenmesi” gerektiği konusunda görüş verilmiştir.


Ek ödemenin Personel Genel Müdürlüğünün görüş yazısında belirtildiği doğrultuda 0,75 ek ödeme kat sayısından yararlanan Sağlık Bilimleri Lisansiyeri olan ” Diyetisyen, Çocuk Gelişimci, Psikolog, Biyolog, Veteriner Hekim ve benzeri meslek gurupları gibi ödenmesi gerektiği düşünülmektedir. Personel Genel Müdürlüğünün Sağlık Bilimleri Lisansiyeri olarak değerlendirdiği “Diyetisyen, Çocuk Gelişimci, Psikolog, Biyolog, Veteriner Hekim ve benzeri” meslek grubunun hepsi ek ödemesini 0,75 ek ödeme kat sayısından almaktadırlar. Personel Genel Müdürlüğünce Sağlık Eğitim alanında Lisans mezunu olan Tıbbi Teknologları “Sağlık Bilimleri Lisansiyerleri” olarak değerlendirdiği ve özlükhaklarımızın emsal kadrolar olan Sağlık Bilimleri Lisansiyerleri gibi ödenmesi” gerekirken ek ödemeleri 0,75 ek ödeme kat sayısı yerine 0,40 ek ödeme kat sayısından ödenmektedir.


Personel Genel Müdürlüğünce “Sağlık Bilimleri Lisansiyerleri” olarak değerlendirilen tüm meslek grupları özlük ek ödemeyi 0,75 ek ödeme kat sayısından alırken sadece Sağlık Eğitimi alanında Lisans Mezunu olan Tıbbi Teknologların Personel Genel Müdürlüğünce Sağlık Bilimleri Lisansiyeri olarak değerlendirilmesine ve özlük haklarının sağlık bilimleri lisansiyerleri gibi ödenmesi gerekirken ek ödemenin emsal olan sağlık bilimleri lisansiyerleri olan meslek gruplarından ayrı tutularak ek ödemesi 0,40 olarak ödenmektedir. Sağlık Bilimleri Lisansiyerleri ile aynı maaşı alırken Ek ödemenin Lise mezunu statüsünde sınıf, kadro ve unvanının altında bir kadro gibi değerlendirilmesi üyelerimizin moral ve motivasyonunu bozmaktadır.


Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 06/10/2011 tarihli ve 043110 sayılı cevabi yazısında“Yükseköğretim Genel Kurulu’nun 23/02/2007 tarihli toplantısında; Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının görüşü de dikkate alınarak, 2547 sayılı Kanun’un 2880 sayılı Kanun’la değişik 43/b maddesi uyarınca Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Eğitim Fakültesi, Sağlık Yüksekokulu, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu Programlarından mezun olanların Sağlık Bilimleri alanında değerlendirilmesi uygun görülmüştür” denilerek ilgili karara göre Sağlık Yüksekokulunun ilgili bir üst öğrenim sayıldığını ve fizyoterapist, diyetisyen, psikolog, çocuk gelişimci, sosyal çalışmacı, biyolog ve benzerleri” unvanlı personeller gibi Sağlık Bilimleri Lisansiyeri olarak değerlendirildiği belirtilmekte olup, özlük hakları emsaller gibi olan Sağlık Bilimleri Lisansiyeri grubu meslek gruplarıyla aynı düzeyde alması hakkaniyet gereği olup, bütün özlük haklar eşit olduğu halde üyelerimizin ek ödemesi lise mezunu seviyesindedir.


Adana 1.İdare Mahkemesinin 10.07.2012 tarihli E.2011/2139, K.2012/1231 sayılı dava sonucunda,“Davacının sağlık eğitim lisans tamamlama programını bitirmek suretiyle 22.05.2012 tarihinde sağlık eğitimi lisans diploması aldığı, öte yandan Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 04/07/2011 tarihli işlemi ile davacının memuriyet sırasında lisans tamamlama programında görmüş olduğu öğrenim nedeniyle “diğer sağlık bilimleri lisansiyeri” tablosuna dahil edilmesi ve özlük haklarının sağlık bilimleri lisansiyeri gibi ödenmesine karar verildiği görülmekle, lisans mezunu olan ve özlük hakları yönünden sağlık lisansiyeri olarak değerlendirilen davacının, sağlık lisansiyeri olduğunun kabulü gerektiğinden” hükmetmiştir. İlgili idare Mahkemesi sağlık eğitimi alanında lisans tamamlama programını bitiren tıbbi teknologların sağlık bilimleri lisansiyeri (psikolog, diyetisyen, fizyoterapist, sosyal hizmet uzmanı, biyolog gibi) lisansiyer olarak görev yapan personellerin arasında yer alması gerektiği yönünde karar vermiştir. Ek Ödeme yönetmeliğinin Ek-4 Tablosuna göre sağlık bilimleri lisansiyerleri olan (psikolog, diyetisyen, fizyoterapist, sosyal hizmet uzmanı, biyolog gibi) ve benzeri grupta yer aldığından ek ödemesinin emsalleri gibi 0,75 kat sayısından değerlendirilmesi gerekirken lise mezunu seviyesinde değerlendirilmesinin adilane olmadığı düşünülmektedir.


Strateji Geliştirme Başkanlığının 31.01.2007 tarihli 891 sayılı Adıyaman Valiliğine, Ankara Sağlık Müdürlüğüne 26.01.2007 tarihli ve 725 sayılı “ek ödeme” konulu yazısında ve yine Strateji Geliştirme Başkanlığının Kayseri Valiliği İl Sağlık Müdürlüğüne 19.09.2006 tarih ve 7852 sayılı “ek ödeme” konulu yazılarında göndermiş olduğu görüş yazısında “Tıbbi Teknolog unvanlı personelin sağlık bilimleri alanında lisans tamamlamış olup, kadrolu olarak atanmış olan personelin “0,75” hizmet alan kadro unvan katsayısı, lisans tamamlamamış olan tıbbi teknolog unvanlı personelin “0,40” ek ödeme katsayısından ek ödeme alacağı” belirtilmekte olup hakkaniyet gereği üyelerimiz Sağlık bilimleri lisansiyeri olan tıbbi teknologlar ek ödeme yönetmeliğinin ek-4 tablosunda 0,75 ek ödeme kat sayısından yararlanan diyetisyen, çocuk gelişimcisi psikolog, sosyal çalışmacı, biyolog, veteriner hekim, kimyager, sosyolog ve benzeri” grupta yer alması gerekirken emsallerinin dışında muameleye tabi tutularak 0,40 ek ödeme kat sayısından yararlanması üzücüdür. Üyelerimiz olan tıbbi teknologlar mağdurdur. Bu önemli mağduriyetlerinin giderilmesi gerekmektedir.


YÖK, Personel Genel Müdürlüğü, İdare Mahkemesi kararlarında belirtildiği üzere sağlık eğitim alanında lisans mezunu olan tıbbi teknologların “Sağlık Bilimleri Lisansiyerleri” olarak değerlendirdiği ve özlükhaklarının emsal kadrolar olan Sağlık Bilimleri Lisansiyerleri gibi ödenmesi” gerektiği açıkça ortadadır.


1. Basamak sağlık kurum ve kuruluşlarında 0,75 ek ödeme kat sayısından yararlanan diyetisyen, çocuk gelişimcisi psikolog, sosyal çalışmacı, biyolog, veteriner hekim, kimyager, sosyolog ve benzeri” meslek gruplarıyla eş değer unvan olan tıbbi teknologların emsalleri olan diğer sağlık bilimleri lisansiyerleri gibi 0,75 ek ödeme kat sayısında ek ödeme almaları gerekmektedir.


Özkan AYDEMİR




Zorunluda Çakılı Kalanlar

Zorunlu hizmet bölgelerinde çakılı kalan öğretmenleri ele almak istiyorum.


Bu öğretmenlerimiz aylardır hatta ve hatta yıllardır seslerini duyurmaya çalışmaktadırlar. Zorunlu hizmetten muaf oldular yada tamamladılar fakat puanları yetmediğinden istedikleri yerlere yada istedikleri yerlere yakın bölgelere gidemiyorlar.


2010 Zorunlu Hizmet Affı ile beraber ilk atamada batıda başlayan öğretmenler yerlerinde kaldılar. Doğal olarak doğudakiler de oralarda kaldılar. Batıdan doğuya zorunlu sirkülasyonu olmayınca da şansları iyice azaldı.


Yani;


- Bir tarafta hiç zorunlu hizmete gitmeyen öğretmenler


- diğer tarafta ise zorunlu hizmetten muaf edildiği halde zorunlu hizmet süresinden daha çok bölgede çalışan ve orada çakılı kalan öğretmenler.


06/05/2010 dan önce göreve başlayanların tamamına (en son KPSS ile kadroya geçenlere) zorunlu hizmet muafiyeti getirildiğinden 2010 yılından bugüne kadar zorunlu hizmet tamamlamak için bölgeye gönderilen öğretmen yok.


06/05/2010 ‘dan sonra atananlar zorunlu hizmete tabiler bunlar 3 yıllarını doldurduklarından bu yıl zorunlu hizmete gidecekler fakat;


2010 Aralık ayında atananların büyük bir kısmının da sözleşmeli öğretmenliği olduğundan zorunlu hizmetten muaflar.


2011 yılında Sözleşmeliler Kadroya geçirildiklerinden 06.05.2010 dan önce sözleşmeli olan tüm öğretmenler Zorunlu Hizmetten de muaf edilmişlerdir bunlar da kapsam dışındalar.


2011 Haziran’ında atananların büyük bir kısmı da (önceden sözleşmeli öğretmenlikleri olduğundan) zorunlu hizmetten muaflar. Olmasalar bile henüz 3 yılları dolmadığından zorunluya tabii değiller.


Yani bugün itibariyle zorunlu hizmete tabi olan ve tercih yapma zorunluluğu bulunan öğretmen yok gibi…


Sadece ve sadece zorunlu hizmete tabii olanlardan isteğe bağlı olarak gitmek isteyenler ( 3 yılını doldurmadığı halde bir an önce tamamlamak isteyenler) kalıyor geriye. (2012 ataması gibi)


Bu durumda zorunlu hizmet bölgesine sirkülasyon olma ihtimali çok az.


Sorunun çözümü için;


Bakanlık zorunlu hizmet bölgesine teşvik edici yaklaşmalıdır.


Daha önce önerilerimizle beraber defalarca konuyu ele aldık ve bu dönemde de konuyu gündeme almak istiyoruz.


Bakanlık bu bölgelerde sadece ilk atama ile iş yapmak istemiyorsa (İlk atamanın bu bölgeye verilmesi ne kadar doğru tartışmalıdır) tedbir almalı, teşvik etmelidir.


Bu teşvik;


1- Maddi teşvik,


2- Güvenlik garantörlüğü


3- Lojman,


4- İlave puan katkısı


5- Zorunlu hizmetten sonra gideceği yeri garanti etme…



Son madde çok önemli. Öğretmen; örneğin zorunlu hizmeti 3 yıl sonra bittiğinde yada 5.yılında nerelere gidebileceğini bilmelidir. İl dışı atamalarda bu öğretmenlere öncelik tanınması ya da ilave puan verilerek diğerlerinin önüne geçmeleri gibi tedbirlerle öğretmenin çakılı kalması önlenmelidir.


Bu yıl en azından bu bölgede 5 yılını dolduranlara öncelik verilmesi gibi bir yöntem de uygulanabilir.


2010 yılında zorunlu hizmet affı geldiğinde çok eleştirildik. Zorunlu hizmet affını savunmakla suçlandık. Oysaki zorunlu hizmet affı tarafımızca değil bakanlıkça gündeme alınmıştı ve bir kere konuşulduktan sonra dönüş olamazdı. Biz gündeme gelen konudan dönüş olmasının doğru olmayacağını, okun yaydan çıktığını savunduk bölgedeki arkadaşlarımıza anlatamadık. Onlara af(muafiyet) olmasa da 2-3 yıllık puanlarınızla kımıldayamazsınız dediysek de nafile… Önemli değil.


Önemli olan bakanlığın zorunlu hizmet affı(muafiyeti) ile yarattığı haksızlığı fark edip çözmesidir. Bundan sonraki süreçte de bu bölgelerde çakılı kalan öğretmen olmaması için kalıcı çözümler bulunmalıdır.


Bakanlık bu sese kulak vermezse bu ses her defasında kulaklarını çınlatacak, kendi hatasının üstüne yeni mağduriyetler yaratacaktır. Bunu göze almak yerine sorun çözme makamında olanların bu seslere kulak vermesi yerinde olacaktır.


Saygılarımla…


Maksut BALMUK


Eğitim Yöneticisi


 


www.memurlar.net



Zorunluda Çakılı Kalanlar

MEB'in Onayladığı Norm Kadrolar İllere Gönderildi

Haziran 2013 de okul ve kurum müdürlüklerinin belirledikleri ve Bakanlık onayı ile İl genelindeki tüm okulların onaylı norm kadro çizelgeleri yayımlanmaya başlandı.


Milli Eğitim Bakanlığının talimatı doğrultusunda, Haziran 2013 de okul ve kurum müdürlüklerinin belirledikleri ve Bakanlık onayı ile il genelindeki tüm okulların onaylı norm kadro çizelgeleri Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından kurumların resmi web sayfasında yayımlanmaya başlandı. 




MEB'in Onayladığı Norm Kadrolar İllere Gönderildi

8 Temmuz 2013 Tarihli Resmî Gazete

8 Temmuz 2013 Tarihli ve 28701 Sayılı Resmî Gazete

 



YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ

 


YÖNETMELİKLER


— Bahçeşehir Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik


— İstanbul Üniversitesi Enerji Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetmeliği


 


 


İLÂNLAR


a – Yargı İlânları


b – Artırma, Eksiltme ve İhale İlânları


c – Çeşitli İlânlar


– T.C. Merkez Bankasınca Belirlenen Devlet İç Borçlanma Senetlerinin Günlük Değerleri


 


8 Temmuz 2013 Tarihli Resmî Gazete