26 Haziran 2013 Çarşamba

SBS kalkıyor, MDS geliyor demiş


MEB Bakanı liselere yerleştirme ile ilgili yeni sistemin okulda görülen bazı derslerin sınavlarının merkezi denetimle yapılacak şekilde dizayn edileceğini söylemiş. Yani bazı derslerin bazı sınavları Merkezi Denetimle yapılacakmış. SBS gitti Merkezi Denetim Sınavı (MDS) geliyor.


Bu fikri düşünen ya da ortaya atan sanırım gelişmiş bazı ülkelerdeki uygulamalardan intihal yapmış yada ülkemize uyarlamaya çalışmış.


Bu aslında okulların ve öğretmenlerin başarılarının denetimi için de veri olabilecek bir uygulama


FAKAAAAT;


Bu uygulamayı Türkiye’de yapmaya çalışan zihniyetin Uzaydan gelmiş olması gerekir. Siz önce okullarda fırsat eşitliğini sağlayın ondan sonra bu işe girişin.


A okuluna Matematik öğretmeni göndermediyseniz, iki yıllık Tarım Makinaları mezunu bir kişi ücretli olarak derse giriyorsa yada dersle boş geçiyorsa, bu nedenle bu okulun öğrencileri bu dersten başarısız olmuşlarsa bu çocukların suçu ne? Bu durumda devlet olarak hesap verecek misiniz?


Cevap belli. Hayır! Biz hesap vermeyi bilmeyiz ancak ve ancak hesap sormakla ilgileniriz.


Siz 20-30 kişilik sınıflarda eğitim gören öğrenci ile 80-100 kişilik sınıfta eğitim gören öğrenciyi aynı kefeye mi koyacaksınız? Ya da 100 kişilik sınıftaki başarısızlığın sebebini öğretmene mi bağlayacaksınız?


Evet merkezi bir sınav yapalım kabulümüzdür. Fakat okulları eşitleyelim. Sınıf mevcutlarını eşitleyelim, kadrolu öğretmen tahsisini gerçekleştirelim ondan sonra bu işlere girişelim.


Bakanlığın beklentisine göre böylece dershanelere ihtiyaç duyulmayacakmış. Bunu söyleyebilmenin ne kadar mantıksız olduğunu özetlemek için Doç.Dr Mustafa YAVUZ’un “Okulda eğitim daha nitelikli olursa öğrencilerin dershaneye gitmeyeceklerini ancak bu konuyu hiç bilmeyen birisi söyleyebilir.” Cümlelerine kulak tıkamasak yeter sanırım.


Biz öncelikle eğitimde neyi yaptık ona bakalım:


Tek şey yaptık yap boz. Başka bir izahı yok. Aynı hükümetlerde bile OKS, 3 yıllık SBS, tek SBS uygulamalarını yapan, şimdi de MDS öneren; her biri için reform, devrim kelimelerini kullanan bir yaklaşım eğitime ne kadar çözüm bulabilir ki?


Başka neler yaptık;


Tabela değiştirip Genel Liseleri Anadolu Lisesi yaptık…


Mahalle okullarını bitirdik, hepsine Anadolu tabelası koyduk veliyi ve öğrenciyi servise mahkum ettik, her gün onlarca km yollara sürükledik…


Meslek liseleri çok önemli öğrenci sayısını arttırmamız lazım derken sadece öğrenci sayısını arttırmayla ilgilendik önemli olduğunu aklımızdan çıkardık. Çünkü “ Meslek liselerine cebrederek değil cezbederek öğrenci alacağız” sloganına rağmen zorunlu gidilen, açıkta kalmamak için tercih edilen, her biri ikili eğitime dönüştürülen, tam donanımlı meslek lisesi açmak yerine Genel Liselerin tabelalarına Meslek Lisesi çakılarak çoğaltılmaya çalışılan bir mantıkla yönettik sistemi.


İşin bir başka yönü; özellikle bu yıldan itibaren öğrencinin en önemli alternatifi Özel okul olacak şekilde dizayn ettik sistemi. Onlar da fırsattan istifade dershaneye gitmeden Resim, Müzik, Beden Eğitimi dersi görmeden Üniversiteye hazırlayan sistemleri kurmaya, vaatlerde bulunmaya hatta ve hatta öğrenci kaydetmeye başladılar.


Eğitimde her geçen gün geriye gidiş, hüsran ve ümitsizlikle karşılaştık.


Bakın size beceriksizliğimizi gösteren bir örnek daha vereyim:


Türkiye’nin en önemli, en çok tercih edilen Liselerinde bile boş kontenjanlar var ve bunları dahi yok edemedik. Örnek vereyim mi? İstanbul Kabataş Erkek Lisesinde kaç kontenjan boş kaldı? Bir şube kapatılmak zorunda kalındı mı? Bir bakın.


Yani en iyi okulu bile tam kapasiteyle kullanamadıktan sonra daha ne konuşuyoruz ki?


Bu arada MDS tanımlamasını ben yaptım gelecek sistemin adı OGS(Otomatik Geçiş Sistemi) de olabilir…:)


Saygılarımla…


Maksut BALMUK


Eğitim Yöneticisi


 


 


 





SBS kalkıyor, MDS geliyor demiş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder