12 Haziran 2013 Çarşamba

‘Önce Ülkem’ Diyen Sendikayız

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, “Ülkede milli gelirin yatırıma yönlendirilmesi yerine, güvenlik harcamalarına ayrılmasına neden olan, binlerce insanımızın şehit olmasına ve ölmesine yol açan, huzuru baltalayan terör olaylarının bitirilmesi noktasında ortaya konulan iradeye destek olmak yerine köstek olmayı seçemeyiz. Biz yapılan manipülasyonlar yüzünden üye kaybederiz diye ülkemizin kaybetmesine göz yumamayız. Küçük hesaplar için büyük maliyetler ödemek akıl kârı değil. ‘Önce ülkem’ diyen sendikayız” dedi.


Yalçın, Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay ile birlikte Şanlıurfa, Kilis ve Kahramanmaraş il divan toplantılarına katılarak, toplu sözleşme süreci öncesi teşkilatın taleplerini dinledi.



Tetikçi Karargâh Medyası Fabrika Ayarlarına Döndü


Toplantılarda gündeme ilişkin açıklamalarda da bulunan Yalçın, “Cumhuriyet Mitingleri, Ulusal Birlik Hareketi, 4+4+4’e karşı milli koalisyon, Reyhanlı saldırısı gibi birçok konuda pas arayan ama her defasında oyunları boşa çıkanlar, aradıkları pası İstanbul’daki yerel yönetimin hesapsız yaklaşımlarıyla Taksim Gezi Parkı’nda üç-beş ağacın altında buldular” şeklinde konuştu.


“İlk gün temkinli giden tetikçi karargâh medyası, eylemin bazı illere de uzanması ile birlikte aradığı ışığı görmüş gibi 28 Şubat’taki fabrika ayarlarına döndü” diyen Ali Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların nakledilmesine tepki göstermek amacıyla çevreci refleks ile başlayan olaylar, polis müdahalesini takip eden gün kırılma yaşadı ve bütün marjinal grupların şişkinliklerini dışa vurmalarına dönüştü. Taksim olayları ülkedeki muhalefet boşluğundan kaynaklanmaktadır. Demokratik parlamenter sistem içerisinde halktan umduğunu bulamayan ittihat terakki geleneğinin temsilcileri yıllarca paşalara gönül bağladılar. Darbecilerden umudunu kesenler şimdi maşalara umut bağlamış durumdalar.”



Taksim Olayları Çözüm Sürecinin Önemini Bir Kez Daha Ortaya Koymuştur


Türkiye’de on yıllardır devam eden terör belasının bitirilmesi noktasında siyasal iradenin ileri bir adım atarak çözüm süreci diye adlandırılan yeni bir risk aldığını belirten Yalçın, “Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü olarak konfederasyonumuzu temsilen Genel Başkanımız Sayın Ahmet Gündoğdu ‘akil insanlar’ heyeti içerisinde yer alarak çözüm için kurumsal duruşumuzun gereği olarak iki bölge öncelikli olmak üzere onlarca ilde toplantılara iştirak etmiş ve akan kanın durması, şehit cenazelerinin gelmemesi, insanımızın ölmemesi için ateşe su taşımıştır. Ülkede milli gelirin yatırıma yönlendirilmesi yerine, güvenlik harcamalarına ayrılmasına neden olan, binlerce insanımızın şehit olmasına ve ölmesine yol açan, huzuru baltalayan terör olaylarının bitirilmesi noktasında ortaya konulan iradeye destek olmak yerine, köstek olmayı seçemeyiz. Biz, yapılan manipülasyonlar yüzünden üye kaybederiz diye ülkemizin kaybetmesine göz yumamayız. Küçük hesaplar için büyük maliyetler ödemek akıl kârı değil. ‘Önce ülkem’ diyen sendikayız” ifadelerini kullandı.


Yalçın, son günlerde ‘faiz lobisi’ kaynaklı yaşanan gerginliklerin, herkese çözüm süreci için önceden adım atılmış olmasının önemini bir kez daha hatırlattığına dikkat çekerek, “Sorumluluk üstlenmek yerine Memur-Sen’e yüklenmeyi seçenler, burnunun dibine bakan ve geleceği ön göremeyenlerdir” dedi.



Bir Milyona Merdiven Dayadık


‘Sendikacılık size göre değil’ diye mevcut sendikal ezber üzerinden yola çıkanların da, ‘köklü sendikal geçmişimiz var’ diye kavga zemininde rekabet üretenlerin de ezberini bozduklarını kaydeden Ali Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “Bir grup gönül insanının başlattığı kutlu yürüyüş, bugün Eğitim-Bir-Sen’de 251 bini, Memur-Sen’de ise 707 bini geride bırakmıştır. Memur-Sen camiası bir milyona merdiven dayamıştır. Bunun için emek, ömür ve gönül veren herkese teşekkür ediyoruz. Memur-Sen ailesi olarak, mevcut sendikal ezberi de, ülkeye tuzak kuranların oyunlarını da bozmaya devam edeceğiz.”




‘Önce Ülkem’ Diyen Sendikayız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder