06 Mayıs 2010 tarihinde önce sözleşmeli öğretmen iken kadrolu atama dönemlerinde atanan öğretmenlerin de 632 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kadroya geçe
MEB inadından vazgeçmeli!
Sitemizde çeşitli defalar “06 Mayıs 2010 tarihinde önce sözleşmeli öğretmen iken kadrolu atama dönemlerinde atanan öğretmenlerin de 632 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kadroyageçen öğretmenlere verilen haklardan faydalandırılması adalet gereğidir.
Buna göre 06 Mayıs 2010 tarihinde önce sözleşmeli öğretmen iken kadrolu atanan öğretmelerin de Zorunlu hizmet yükümlülüğünden muaf tutulması gerekmektedir.” şeklinde dile getirdiğimiz sorunlar hakkında Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerin Atama ve Yer Değiştirme YönetmeliğindeDeğişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı hazırlamasının üzerinden 1, 5 yıla yakın bir zamangeçmesine karşılık bir gelişme yaşanmamıştır.
Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün 03.11.2011 tarih ve 74667 sayılıyazılarında; Sözleşmeli öğretmen olarak görevli iken Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve YerDeğiştirme Yönetmeliğinin yürürlüğe girdiği 6.5.2010 tarihinden sonra Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) sonucuna göre kadrolu öğretmenliğe atananların, zorunlu çalışma yükümlülüğünden muaf tutulmaları hususlarının yönetmelik değişikliğinde değerlendirileceği açıklanmaktadır.
Fakat bu konuda öğretmenler tarafından açılan onlarca dava kazanılmış ve kazanılma ya da devam edilmektedir.
“Öğretmenler için zorunlu hizmetten muafiyet mahkeme kararları ve dilekçe” haberimizde bu kararların bir kısmını yayınlamıştık.
Şu an için bize ulaşan kazanılmış toplam mahkeme kararı 42 âdeti bulmuştur.
İşte o kararlar;
Bu kararlara rağmen MEB hala yönetmelik değişikliğini yapmamakta inat etmektedir.
Bir gecede 18 yönetmelikte değişiklik yapan hatta bu süreçte Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde de değişiklik yapan MEB; 1,5 yıldır söz verdiği ve taslağını yayınladığı halde neden sözleşmeli öğretmen iken kadrolu atama dönemlerinde KPSS puanı ile atanan öğretmenler hakkındaki yönetmelik değişikliğini yayınlamamaktadır?
Ve bu konuda başvuran öğretmenlere MEB aşağıdaki cevabı vermektedir.
KAMU KURUMLARI SULH YOLUNU BİLMİYOR
Milli Eğitim Bakanlığının “Sürekli dava kaybeden kurum ne yapmalı?” haberimizde yer verdiğimiz 659 sayılı KHK ile idari hayatımıza giren yeni uygulamayı kullanmalıdır.
İdarenin zaten davaların açılmasını önlemek, devleti zarara uğratmamak adına, Anlaşmazlıkları önleyici hukuki tedbirleri zamanında almak, uyuşmazlıkların sulh yoluyla çözümü konusunda mütalaa vermek adına 1 Kasım 2011 tarihinde yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) nin “Adli uyuşmazlıklarda sulh” başlıklı 9.maddesine göre İdareler, kendi aleyhlerine dava açılacağını veya icra takibine başlanılacağını öğrenmeleri durumunda da karşı tarafı sulhe davet edebilirler. Sulhe davet, uyuşmazlığın tarafı olan gerçek veya tüzel kişilerce de yapılabilmektedir. Zaten öğretmenden kaynaklanmayan nedenlerden dolayı fiilen ders yapılmaması nedeniyle öğretmenlerin ek ders ücretlerinin kesilmesi nedeniyle açılacak davaların kazanılacağı ortada iken bu KHK nedeniyle de ek ders ücreti kesilen öğretmenle idarenin sulh yapma zorunluluğu ortadadır. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığının adım atması gerekmektedir.
Ahmet Kandemir
MEB inadından vazgeçmeli!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder