13 Haziran 2013 Perşembe

Zorunlu-Ücretsiz Okul Nöbetlerini Yargıya Taşıyoruz!

AES okul nöbetlerine ilişkin yönetmeliğin öncelikle gönüllü ve mutlaka ücretli olmasını savunur. Zorunlu-ücretsiz çalıştırma şeklinin hukuki adı ANGARYA dır.


Okulların güvenlik sorunları giderek artarken öğretmen sorumluluğu, karşılaştığı riskler de çoğalmakta, branşa ve ders yüküne göre nöbetler eziyete dönüşmektedir. Mevcut disiplin yönetmeliği ve uygulamalarıyla (nöbetçi) öğretmen ve idareci kendi güvenliğini korumakta zorlanmaktadır. Güvenlik ve nöbet sorunu mutlaka disiplin düzenlemeleri ile birlikte değerlendirilerek çözülmelidir. Eğitim fakültelerinde okutulmayan “güvenlikçi” olma durumu, olanakları elveren okullarda bahçe ve girişlerde özel güvenlikçilere havale edilse de nöbetçi öğretmen tüm sorumluluğu yüklenmektedir. AES okul nöbetlerine ilişkin yönetmeliğin öncelikle gönüllü ve mutlaka ücretli olmasını savunur. Zorunlu-ücretsiz çalıştırma şeklinin hukuki  adı ANGARYA dır.


Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 4. maddesinin kölelik ve zorla çalıştırma yasağı başlığı altında; “ …. hiç kimse zorla çalıştırılamaz ya da zorunlu çalışmaya bağlı tutulamaz “ şeklindeki düzenleme ile zorla çalıştırma yasaklanmıştır. Anayasamızın 18 inci maddesinde ise; “hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır….. “ hükmüne yer verilmiştir.


Anayasada ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yasaklanmış olmasına rağmen, personele isteği dışında tutturulan nöbet ile karşılığında herhangi bir hak tanınmamış olması angarya ve zorla çalıştırma yasağının ihlali anlamına gelmektedir.


Anayasamızın 2. maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti’nin  … sosyal bir hukuk Devleti olduğu” na işaret edilmekte ve bu ilke Devletin kendi koyduğu hukuk kurallarına uyması ve çalışana, çalıştığı halde karşılığını yeterince alamayan ve mutlu bir yaşantıya kavuşamayan kişilere yardımcı olmasının amaçlandığı vurgulanmakta olup, Anayasa Mahkemesinin pek çok kararında yer almıştır. Anayasanın 41. ve 55. maddeleri ailede huzur ve refahın sağlanması ve çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri için gerekli tedbirleri almakla devleti yükümlü tutmakta ve 176. Maddesinde Anayasa metnine dahil olduğu vurgulanan Başlangıç kısmının 8. fıkrasında “her Türk vatandaşının onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını  bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu …. “ na işaret edilmektedir.


Bireysel ve toplumsal huzurun sağlanmasının ve bireyin maddi ve manevi varlığını geliştirmesinin, çalışanların onurlu bir hayat sürdürmelerinin  sağlanmasının en başta onların ekonomik bakımdan güçlendirilmelerine bağlı olduğu kuşkusuzdur. Anayasanın sözü edilen hükümleri aynı zamanda çalışanların maaş ve ücretlerini saptayacak makamların, bu konuda sahip bulundukları takdir yetkisinin kullanımında gözetmeleri gereken verileri de ortaya koymaktadır. Ücret düzenlemelerindeki temel amaçlardan birisi enflasyon nedeniyle çalışanların reel gelirlerinde meydana gelen azalmayı önlemek olduğuna göre, ……kurumca önceki yıl ücretlerinden yüksek yada en azından yılı düzeyinde saptanması  sosyal devlet ilkesi ile ücrette adalet sağlanması ilkesinin bir gereğidir.” değerlendirmesi yapılmıştır. ( Danıştay 5.Daire 1991/3725 E.1992/1960 K. )


21. Yüzyıla giren Dünyanın bir parçası olarak, Avrupa Birliği müktesebatına tam uyum için bizzat Avrupa Birliği Bakanlığımız vasıtasıyla AB ile müşterek yürütülen uyum programı çerçevesinde, demokrasiye geçiş yolunda yıllardır çabalayan bir ülke olma iddiamız (?)  düşünüldüğünde, Anayasamız tarafından da yasaklanmış bulunan  ANGARYA; çağın dışında kalmış tüm ilkel yaklaşımlar gibi muasır medeniyetler seviyesine gelme yolundaki Türkiye’ye yakışmamaktadır.


Biz Anadolu Eğitim Sendikası  olarak meslektaşlarımızın haklarını ilgili tüm platformlarda aramaya devam etmekteyiz, kaybedilen ve gasp edilen haklarımız için gereken tüm hukuki girişimler yapılmıştır ve yapılmaya devam edilmektedir. Gasp edilen haklarımızı alma noktasında iç hukuk yolları tükendiği takdirde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de dahil tüm uluslararası şikayet ve talep haklarımız kullanılacaktır.


Zorunlu olarak yaptırıldığı halde ÜCRETİ ödenmeyen okul nöbetlerinin ücretinin talep edilmesi için hazırladığımız örnek dilekçe aşağıdadır. Talebin, eklenecek nöbet çizelgesinin okul panosuna asılı olduğu dönem ve tarihler için yapılması yerinde olacaktır. Bu talebin reddi (ya da 60 gün içinde yanıtlanmaması) halinde dava açma hakkını kullanmak isteyen tüm üyelerimizin işlemleri sendikamız avukatlarınca ücretsiz olarak yürütülecektir.


Anadolu Eğitim Sendikası Hukuk Sekreterliği


Zorunlu-Ücretsiz Okul Nöbetlerini Yargıya Taşıyoruz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder